8. SINIF


                        FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİM


Madde üzerinde meydana gelen iki çeşit değişim vardır. Bunlar; fiziksel ve kimyasal değişimdir.


                    FİZİKSEL DEĞİŞİM

Maddenin dış görünüşünde meydana gelen, iç yapısının değişmediği değişimdir.

Maddenin kimliği değişmez.

*Geri dönüşümü genellikle mümkündür.

*Hal değişimleri fiziksel değişimlerdendir.

*Kesme, kırılma, ufalanma, yırtma, ezme, çözünme, karıştırma, alaşım oluşumu fiziksel değişimlerdendir.


 

Suyun donarak buz haline gelmesi, buzun eriyerek su haline dönmesi hal değişimi olup, fiziksel değişimlerdir.






Kahvenin dövülerek toz haline getirilmesi fiziksel değişim örneğidir.













Buğdayın öğütülerek un haline getirilmesi de fiziksel değişimdir.











Odundan talaş elde edilmesinde, odunun kimliği değişmez. Bu nedenle fiziksel değişimdir.







Gökkuşağı, Güneş ışığının yağmur damlaları içerisinde kırılması yani ışığın kırılması sonucu meydan gelen fiziksel bir değişimdir.






            KİMYASAL DEĞİŞİM

 Maddenin dış görünüşü ile birlikte iç yapısının değişmesidir. Yani maddenin kimliği değişir ve yeni bir madde oluşur. Oluşan yeni madde eski haline geri dönemez.

*Bir maddede ısı ve ışık çıkışı, gaz çıkışı, renk , tat ve koku değişimi, çökelek oluşumu; o maddede kimyasal değişim olduğunun kanıtları olabilir.

*Yanma, pişme, kızartılma, çürüme, bozulma, küflenme, mayalanma, paslanma, fotosentez, solunum, sindirim, boşaltım kimyasal değişimlerdendir.


Demirin paslanması, demir metalinin oksijen ile tepkimeye girmesi olayıdır. Yani bir yanma olayıdır. Bu yüzden paslanma kimyasal bir değişimdir. 







Sütten yoğurt ve peynir,, üzümden sirke yapımı mayalanma olayları olup, kimyasal değişimlerdir.






Patatesin çeşitli işlemlerden geçirilerek, kızartılması sonucu cips elde edilmesi kimyasal bir değişim örneğidir.











FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİM FARKLARI

FİZİKSEL DEĞİŞİM

KİMYASAL DEĞİŞİM

Maddenin sadece dış görünüşü değişir.

Maddenin hem dış görünüşü hem de (kimliği) değişir.

Madde eski haline dönebilir.

Madde eski haline geri dönemez.

Maddenin tanecikleri arasındaki mesafe değişebilir.

Maddenin atomları arasındaki bağlar kopabilir ya da yeni bağlar kurulabilir.

Yeni bir madde oluşmaz.

Yeni bir madde meydana gelir.




                                                            Aysel UYSAL KÖSE




Pdf Hali İçin: https://drive.google.com/file/d/1MOL5kJ4kCSu7Y34UDh5Icrq2UA-Kr7bD/view?usp=sharing







PERİYODİK CETVEL

Maddenin özelliklerini taşıyan parçalanabilen en küçük yapı taşına atom adı verilir. Atomun yapısında çekirdek ve yörüngeler(katmanlar) bulunur. Çekirdekte proton ve nötron; yörüngelerde ise elektronlar bulunur.

Proton (+), elektron(-) yüklü, nötron ise yüksüz taneciklerdir.












Bir atomun proton sayısı, atom numarasını ve çekirdek yükünü temsil eder. Proton sayısı ile nötron sayısının toplamı ise, atomun kütle numarasını verir. Proton sayısı elektron sayısına eşit atomlara nötr atom denir. Elektron almış ya da vermiş atoma ise iyon adı verilir. Elektron alan iyon(-) yüklü olup anyon, elektron veren iyon ise (+) yüklü olup katyon adını alır.









Aynı cins atomlardan oluşan saf maddelere element denir. Elementler sembollerle gösterilir. Elementlerin atom numaralarına göre dizildiği tabloya periyodik tablo adı verilir. Geçmişten günümüze kadar periyodik tablo üzerinde çalışmalar yapılmıştır.

Johann Döbereiner: Elementlerin sınıflandırılması ile ilgili ilk çalışmayı, 1829 yılında benzer özellikteki elementlerden üçlü gruplar oluşturarak gerçekleştirmiştir.

Alexandre Beguyer de Chancourtois: Benzer fiziksel özellik gösteren elementleri dikey sıralarda olacak şekilde sarmal olarak sıralamıştır.

John Newlands: Bilinen 62 elementi artan atom ağırlıklarına göre sıralamış, ilk 8 elementten sonra benzer fiziksel ve kimyasal özelliklerin tekrar ettiğini fark etmiştir. Elementlerin tekkrarı müzik notalarına benzetilmiştir.

Dimitri İvanoviç Mendeleyev ve Lothar Meyer: Birbirinden habersiz, aynı dönemde elementleri sınıflandırmış ve aynı sıralamayı bulmuşlardır. Ancak Meyer elementleri benzer fiziksel özelliklerine göre sıralarken, Mendeleyev bu sıralamada atom ağırlığını kullanmıştır. Ayrıca Mendeleyev oluşturduğu çizelgede elementlerin düzenli olarak tekrarlanan özellikler gösterdiğini fark etmiştir. Mendeleyev’in yaptığı sıralama günümüz de kullanılan elementlerin sınıflandırılmasına yakın bir sıralamadır.

Henry MoseleyElementleri, element atomlarının proton sayılarına (atom numarasına) göre düzenlemiştir. Çanakkale Savaşı’nda vefat etmiştir.

Gleen Seaborg: Çizelgenin altına iki sıra daha ekleyerek periyodik sisteme son şeklini vermiştir.













Periyodik cetvelde yatay sıralara periyot, dikey sıralara ise grup adı verilir. 7 tane periyot, 8 tane A ve 10 tane B olmak üzere 18 tane grup bulunur.

 







Elektron dağılımı yapıldığında, katman sayısı elementin periyot numarasını, son katmandaki elektron sayısı ise elementin grup numarasını verir. 

                




Elementlerin Periyodik Sistemdeki Yerlerinin Tespiti

Periyodik sistemdeki yer tespiti için, elementlerin atom numaraları kullanılır. Nötr atom oldukları için atom numaraları elektron sayılarına eşittir. Elektron dağılımı yapılır. Katman sayısı periyot numarasını, son katmandaki elektron sayısı ise grup numarasını verir.

·         Elektron dağılımı yapılırken, ilk katman en fazla 2, ikinci katman en fazla 8, üçüncü katman en fazla 8 elektron almaktadır.(İlk 20 element için)

 

Ör: Atom numarası 13 olan Alüminyum elementinin periyodik cetveldeki yeri şöyle bulunur:

Öncelikle nötr atom olduğu için;  Atom numarası=Elektron sayısı

13 tane elektronu bulunan elementin elektron dağılımını yapalım.


Dağılım yapıldığında Alüminyum elementinin yeri, 3 katman çizdiğimiz için 3.periyot, son katmanda 3 elektron bulunduğu için de 3A grubu olarak belirlenir. Yani alüminyum elementi periyodik cetvelde 3.periyot 3A grubunda yer almaktadır.

 

**Elektron dağılımı yapılan He atomunun tek katmanı ve bu katmanda 2 elektronu bulunmaktadır. İlk katmanı tamamen dolu olduğu için kararlı yapıda olan He atomu, 2A grubu elementi değil 8A grubu elementidir.



*Katman sayısı artarsa periyot numarası artar. Aynı periyotta soldan sağa atom numarası artar. Metalik özelliği azalır, ametalik özelliği artar. Elektron alma isteği artar.

 

*Son katmandaki elektron sayısı değişimi ile grup numarası değişir. Aynı gruptaki elementler benzer kimyasal özellikler gösterir.(1A grubunda Hidrojen, diğer 1A grubu elementlerinden farklıdır.) Grupta yukarıdan aşağıya inildikçe atom numarası artar. Katman sayısı artar. Metalik özellik artar, ametalik özellik azalır.

 

Periyodik cetvelde bazı grupların özel isimleri bulunmaktadır:

1A grubu: Alkali metaller

2A grubu: Toprak alkali metaller

7A grubu: Halojenler

8A gurubu: Soygazlar


                                                        Aysel UYSAL KÖSE



Pdf Hali İçin: https://drive.google.com/file/d/1yIUMPrGrt6wYtqdwQiqPfDSuTRxjLA8I/view?usp=sharing




 (1. ve 2. sorular metine göre cevaplandırılacaktır.)

1. Bilim insanı Miescher atık cerrahi pansumanların içerisinde mikroskobik bir madde keşfetti. Bu maddeye hücrenin çekirdeğinde rastlamıştı. Levene aynı maddenin; bazlar, (adenin,timin,guanin,sitozin) şeker ve fosfat ile oluştuğunu gözledi. William Astbuy, bu maddenin düzenli bir yapıya sahip olduğunu gösteren ilk görüntüleri elde etti. James Watson ve Francis Crick ise bu maddenin çift sarmal halde olduğunu anlatan bir makaleyi Nature dergisinde yayımladı.



Yukarıdaki parçada keşfi anlatılan madde aşağıdakilerden hangisidir?
A. Nükleotid               B. DNA
C. Çekirdek                D. Kromozom





2. Verilen metinde keşif tarihi anlatılan maddenin hangi özelliğine değinilmemiştir?

A. Bulunduğu yer 

B. Şekli

C. Kendisini oluşturan yapılar

D. Görevi

3.

                           BAŞLANGIÇ

 

 

 

Çift sarmal yapıdadır.

(1 puan)

Adenin karşısına Guanin gelir.

(2 puan)

Fosfat sayısı Adenine eşittir.

(3 puan)

A+T=P

(4 puan)

Timinin karşısına Adenin yerleşir.

(5 puan)

Guaninin karşısına Sitozin yerleşir.

(6 puan)

Şeker sayısı Adenin sayısına eşittir.

(7 puan)

Organik baz sayısı nükleotid sayısına eşittir.

(8 puan)

Şeker sayısı fosfat sayısından fazladır.

(9 puan)

Yönetici moleküldür.

(10 puan)

Eşlenme yeteneği yoktur.

(11 puan)

G+C=T+P

(12 puan)

                                 ÇIKIŞ

Ayşegül DNA ile ilgili bilgilerin yer aldığı şekildeki oyunda başlangıçtan çıkışa ulaşmak istemektedir. Başlangıç noktasından itibaren bilgileri DOĞRU-YANLIŞ-DOĞRU olarak takip ederse kaç puan alarak çıkışa ulaşır?

A.21      B.20      C.19     D.18

4. DNA'nın kendini eşlemesi ile ilgili hangisi yanlıştır?

A. DNA eşlemesi hücre bölünmesinden önce gerçekleşir.

B. DNA eşlemesi sayesinde yavru bireyler ana bireylere benzemektedir.

C. Kullanılmak üzere nükleotidler çekirdekten sitoplazmaya geçer.

D. Başlangıçtaki ile aynı iki yeni DNA oluşur.

 

A

×

T

C

C

 5. Aşağıdaki bir DNA molekülünün eşlenmesi gösterilmektedir. Bu DNA eşlenmesi doğru bir şekilde tamamlandığında,

 

 

 

 

 

  

  

           ∆     a                   1    A

           ×     b                   2     T

               c                    3     C          

               d                          4    C

I. c ve d harfleri aynı nükleotidi ifade eder.

II.  Guanin nükleotidi 3,4 ve □ ile gösterilir.

III. a ile 1 Timin nükleotidini ifade eder.

ifadelerinden hangisi ya da hangileri doğru olur?

A)I           B)I-III           C)I-II          D)I-II-III           

 

 

 

6.



 DNA molekülünü oluşturan nükleotidin yapısı yukarıda gösterilmiştir. 

A+T+G+C= P

A+G=T+C

A+T=G+C

A/G=Şeker

 

Nükleotidlerin yapısına göre, şekilde verilen denklemlerden doğru olanlar karalanırsa şeklin son hali nasıl olur?

A. 

 Xxxxxxxxxx

 

 Xxxxxxxxxx

 

B. 

 

 Xxxxxxxxx

 

 Xxxxxxxxx

C. 

 xxxxxxxx

 Xxxxxxxxx

 

 


D. 

 

 Xxxxxxx

 xxxxxxxx

 

 

      

7. Dişi bireylerin yumurta hücresi ile erkek bireylerin sperm hücresinin birleşmesi olayına döllenme denir. Döllenme sonucu oluşan yapıya zigot adı verilir. Bu zigot belli bir süre sonra ikiye ayrılır ve genetik olarak birbirinin aynısı iki zigot oluşur. Bunlara tek yumurta ikizleri adı verilir.



 

 



 

Açıklaması yapılan tek yumurta ikizlerinin oluşumu, hangi olay ile benzerlik göstermektedir? 
A. DNA tespiti
B. DNA analizi
C. DNA eşlenmesi
D. DNA testi

 

8.

Beyza Öğretmen, 'Genetik' ünitesinde DNA ile ilgili bir oyun tasarlamıştır. Oyunda, öğrencilerine hikaye anlatacak ve öğrencilerinden hikayede geçen gizli kahramanları bulmalarını isteyecektir. O günkü dersin hikayesi şu şekildedir: 
'Canlılarda kalıtsal özellikleri taşıyan yönetici bir molekül bulunur. Bu molekülü oluşturan yapı birimleri vardır. Yapı birimleri de daha küçük parçalardan meydana gelir. Bu parçaların bazısı her yapı birimi için ortak iken, bazısı farklılık gösterir.' 

Hikayeyi anlatan Beyza Öğretmen, kahramanları sorduğunda verilen hangi cevap yanlış olur? 


A. DNA                                  B. Gen
C. Nükleotid                           D. Fosfat

 

  

9.

Bedirhan Komiser, Temmuz ayındaki cinayet soruşturmasında sona gelmişti. Elindeki şüphelinin suçlu olmadığına zaten inanıyordu. Kanıtlar da nihayet onu haklı çıkarmıştı. Öyle ki olay yerindeki tükürükte asıl suçlunun DNA'sına rastlanmıştı.



Cinayet gibi, polisiye olaylarında da DNA analizinden yararlanılmasının sebebi, DNA'daki hangi farklılıktan kaynaklanmaktadır?

A. Nükleotidlerin dizilişi

B. Fosfat sayısı

C. Fosfat dizilişi

D. Nükleotidlerin çeşidi

 

 

10. Ecrin Fırtına sitelerinin girişinde 2.apartman olan Gül apartmanında 4.kattaki dairede oturmaktadır. Daireleri 4+1 odaya sahiptir. Kendisine ait odasında Ecrin, resim yapmaktan hoşlanıyordur. 

Parçada altı çizili kelimelerin sırasıyla aralarındaki ilişki gen, kromozom, nükleotid ve DNA  kavramları kullanılarak kurulursa hangisi doğru olur?
A. Kromozom-DNA-gen-nükleotid
B. Nükleotid-gen-DNA-kromozom
C. Gen-kromozom -nükleotid-DNA
D. DNA-kromozom-nükleotid-gen

 


11. Kabuğundan soyulan muz püre haline getirilir. Üzerine tuz çözeltisi eklenerek iyice karıştırılır. İçine 1-2 damla bulaşık deterjanı eklenir ve tekrar karıştırılır. Ardından yavaşça kimyasal madde olan soğuk etanol eklenir. 2-3 dakika sonra pipet karışımın içinde dairesel hareketle döndürülür. Böylece karışımdan pipete DNA zinciri sarılır.


Farklı muzlar üzerinde DNA eldesi deneyini yapan Hasan, hangi nükleotid dizilimine sahip muzda bir anormallik gözleyebilir?

A.    A     T
       C     G
       G     C

B.    T     C
       G     C
       T      A

C.   G     C
       C     G
       A     T

D.    C     G
        T     A
        A     T

 


                                            Aysel UYSAL KÖSE 


Pdf Hali İçin: https://drive.google.com/file/d/1I7-0lfqEDnt9xEdsF3dxjbUXwItsQQnR/view?usp=sharing



Basınç Bulmacası

1. Basınç birimidir.

 2. Barometrelerde bulunan sıvıdır.

 3. Kapalı kaptaki gaz basıncını ölçen aletlerdir.

 4. Sıvı basıncını etkileyen faktörlerden biridir.

 5.  Katı basıncını doğru orantılı etkileyen faktördür.

 6.  Birim yüzeye etki eden dik kuvvettir.



 

 

 



 

 

 

 

 

 

 

 

 Aysel UYSAL KÖSE

 










Adaptasyon Testi Pdf İndir: https://drive.google.com/file/d/1hbaNHhJulXCKu5MZ6-sLs0ub1ED-mN-z/view?usp=sharing

  

Akışkanların Basıncı

Sıvılar da ağırlıklarından dolayı bulundukları yüzeylere basınç uygularlar. Katılar basınç kuvvetini iletirken, sıvılar akışkan olduklarından dolayı üzerine etki eden basıncı her yöne eşit büyüklükte iletirler.


Sıvıların basıncı sıvının cinsine yani yoğunluğuna ve sıvının derinliğine bağlıdır. Yoğunluk arttıkça sıvı basıncı artar. Derinlik arttıkça da sıvı basıncı artar. 

P=h.d.g              (g=Dünya üzerindeki noktalarda fazla değişime uğramadığı için ihmal edilmektedir.)


Aynı derinlikteki sıvılardan yoğun olanın uyguladığı sıvı basıncı, diğerinden daha büyüktür.


   1.kaptaki A sıvısının yoğunluğu büyük olduğu için, bu kaptaki sıvı basıncı daha fazladır.




Aynı yoğunluktaki sıvılardan derinliği fazla olanın yaptığı sıvı basıncı da diğerinden daha fazladır.


İlk kaptaki d yoğunluklu sıvının derinliği fazla olduğu için P1 basıncı daha büyüktür.




Derinlik arttıkça sıvı basıncı artacağı için, farklı derinliklerdeki deliklerden sıvıların fışkırma mesafesi değişir. En alttaki sıvı daha uzağa fışkırır.









Sıvı basıncı sıvının konulduğu kabın şekline ve sıvı miktarına bağlı değildir. 



Derinlik ve yoğunluk aynı olduğu için, kapların şekli basıncı etkilemez. Kaplardaki sıvıların uyguladığı basınçlar birbirine eşittir.


Sıvılar sıkıştırılamayan akışkanlardır. Kapalı kaplardaki sıvılar üzerine basınç uygulandığında, sıvılar bunu her yöne eşit olarak iletirler. Bu prensibe Pascal Prensibi denilmektedir. bu prensiple çalışan birçok araç vardır. Hidrolik liftler, berber koltukları, itfaiye merdivenleri, kamyon damperleri örnek olarak verilebilir. 



Şekildeki gibi bileşik kaplara konulan sıvıların derinlikleri her kolda birbirine eşittir.




Su depoları bileşik kaplara benzerlik göstermektedir. Su deposundan yukarıda bulunan yerlere, suyun ulaşması için ek motor gereklidir. 



Ek motor gereklidir.






Gaz Basıncı

Diğer akışkan olan gazların basıncı açık hava ve kapalı kaplardaki gaz basıncı olarak ele alınır. 

Atmosferin içindeki varlıklara uygulamış olduğu basınca açık hava basıncı(atmosfer basıncı) denir. Açık hava basıncını ölçen aletlere barometre adı verilir.

Açık hava basıncını ilk kez gözlemleyen bilim insanı Toriçelli'dir. Deniz seviyesinde 0°  C sıcaklıkta civa kullanarak ölçüm yapan Toriçelli, civa doldurduğu kaba civa dolu olan uzun cam boruyu ters çevirerek daldırmıştır. Civanın cam boruda kaldığı seviyeyi ölçmüş ve 76 cm bulmuştur. Yani deniz seviyesinde 0°  C sıcaklıkta açık hava basıncı 76 cmHg olarak ölçülmüştür. Toriçelli deneyinde civadan daha az yoğun olan su kullansaydı, elindeki cam borunun boyu 10,5 metre kadar olmalıydı. 

hciva.dciva= hsu.dsu

76 x 13,6= hsu x 1

hsu=1033,6 cm =10,336 m 


Açık hava basıncı deniz seviyesinden yukarılara doğru çıkıldıkça azalır. Bu nedenle barometredeki civa seviyesi de azalır. 

Yükselen balon yukarılara çıktıkça atmosfer basıncı azalacağı için, balonu dengede tutan iç basınç da azalır. Balonun iç basıncının azalması için hacminin genişlemesi gerekir. Bu nedenle gittikçe genişleyen balon bir süre sonra patlar.










Açık hava basıncını anlayabileceğimiz örneklerden bazıları şunlardır:

Bir bardağın içine su koyduğumuzda ve kağıtla kapatıp ters çevirdiğimizde suyun dökülmediğini görürüz. Bunun sebebi açık hava basıncının varlığıdır.

Bir cam şişenin içindeki havayı ateş yardımıyla tüketirsek, cam şişe içindeki basıncı sıfırlarız. Bu şişenin ağız kısmına gaz girişi olmadan haşlanmış yumurta bırakırsak, açık hava basıncının büyüklüğü nedeniyle yumurta şişe içerisine düşer. 

Magdeburg küreleri birbirine birleştirilir, aradaki hava vakumlanarak boşaltılırsa, küreleri birbirinden ayırmak çok zor olur. Çünkü dışarıdan kürelere açık hava basıncı etki eder.






Kapalı kaplardaki gaz tanecikleri birbirine çarpıştıklarından dolayı kabın her tarafında eşit şekilde basınç uygularlar. Kapalı kaplardaki gaz basıncını ölçen aletlere manometre adı verilir. 

Kapalı kaplardaki gaz basıncı, gazın miktarına, sıcaklığına ve hacmine bağlıdır. Gaz miktarı ve sıcaklığı arttıkça gaz basıncı artar. Gazın kapladığı hacim azaldığında da taneciklerin çarpışması artacağı için gaz basıncı artar.


                                                                            Aysel UYSAL KÖSE




Aşağıdaki bulmacayı çözünüz. (20 PUAN) ( İki kelimeli cevaplarda kelimeler arasında bir kare boş bırakılacaktır.)

 


YUKARIDAN AŞAĞIYA

1.DNA yapısında bulunan şekerin adıdır.

2.Kalıtım maddesi sitoplazmada dağınık halde bulunan bir canlıdır.

3.Nükleotidlere ismini veren yapıdır.

5.Hücrenin yönetici molekülüdür.

8.DNA’nın yapı birimidir.

 

 

SOLDAN SAĞA

4.Bir DNA molekülünde fosfat sayısına eşit sayıda bulunan yapıdır.

6. Saç rengi, saç şekli gibi kalıtsal özelliklerimizi taşıyan yapıdır.

7.Bir DNA molekülünde Adenin’e karşılık gelen nükleotiddir.

9.Sağlıklı tüm insanlarda 46 adet bulunan yapıdır.

10.Guanin ile arasında hidrojen bağı bulunan organik bazın adıdır.

 

 

İklim ve hava olayları arasındaki 4 farkı yazınız. (8 PUAN)

 

 

 

 

Mevsimlerin oluşumu ile ilgili verilen ifadeleri uygun tarihlerle eşleştiriniz. (10 PUAN)

 

1.      Kuzey yarımkürede ilkbahar başlangıcıdır. (                                           )

2.      Kuzey yarımkürede en uzun gündüz yaşanır. (                                           )

3.      Güney yarımkürede en uzun gündüz yaşanır. (                                           )

4.      Öğle vakti dikilen bir çubuğun gölgesi kuzey yarımkürede, güney yarımküreye göre daha kısadır. (                                           )

5.      Kuzey yarımkürede birim alana düşen enerji miktarı, güney yarımkürede birim alana düşen enerji miktarına göre daha azdır. (                                           )

Alçak ve yüksek basınç alanları için verilen özellikleri uygun resimlerin altına yazınız. (12 PUAN)




1.      Alçaltıcı hava hareketleri görülür.

2.      Yükseltici hava hareketleri görülür.

3.      Hava açıktır.

4.      Bulut oluşma ihtimali yüksektir.

5.      Sıcak bölgelerdir.

6.      Soğuk bölgelerdir.

 

 

 

İfadelerden doğru olanların yanına D, yanlış olanların yanına Y harfi yazınız. (10 PUAN)

1.      DNA’nın kendini eşlemesi sırasında oluşan hiçbir hata düzeltilemez. (    )

2.      DNA’nın en küçük yapı birimi nükleotidlerdir. (    )

3.      DNA eşlenirken boş kalan zincir için, çekirdekten sitoplazmaya nükleotidler girer. (    )

4.      Genlerin işleyişinin değişmesine mutasyon adı verilir. (    )

5.      Tüm mutasyonlar kalıtsaldır. (    )

6.      İşçi ve kraliçe arının oluşmasında beslenme faktörü rol alırken, bu olay modifikasyondur. (    )

7.      Dört boynuzlu keçinin doğması genlerin işleyişini değiştirmiştir. (    )

8.      Protein kılıf ile kromozomların sarılması sonucu DNA meydana gelir. (    )

9.      DNA’nın görev birimlerine gen adı verilir. (    )

10.  Nükleotid dizilişi ve sayısının farklı olması canlıların farklı olmasına neden olur. (    )

 

Aşağıda fenotipi verilen bezelyelerin genotiplerini yazınız. (Sarı tohum geni yeşil tohum genine, uzun boylu geni kısa boylu genine baskındır.) (5 PUAN)

Melez sarı tohumlu bezelye…………….

Yeşil tohumlu bezelye…………….

Melez uzun boylu bezelye……………..

Saf uzun boylu bezelye…………………

Kısa boylu bezelye…………………….

 

 

 

İnsanlarda cinsiyet oluşumunu çaprazlama yaparak gösteriniz. (10 PUAN)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Doğru cevapları işaretleyiniz. (25 PUAN)

1.      I. Aa             II. aa         III. KK           I. Mm   

 

Yukarıda verilen alel genlerden hangileri melez durumdadır?

A) I,III              B) I,IV             C) II,III              D) I,II

 

 

 

 

 


2.      DNA eşlenmesindeki olaylarda geçen bazı kavramlar aşağıdaki harflerle ifade edilmiştir. Eşlenme sırasındaki olaylar da aşağıda verilmiştir.

DNA: a               çekirdek: b

Sitoplazma: c         nükleotid: d

1. DNA zinciri fermuar gibi ortadan ayrılır. 
2...................içerisinde bulunan nükleotidler ..................içerisine girer.
3. Ayrılan zincirlerin karşısındaki yeni zincirlere ............... ler uygun sırayla dizilir.
4. Son olarak birbirinin aynısı ….......lar oluşur. 


Boşluklar uygun kavramlarla doldurulduğunda, kavramlara karşılık gelen harfler hangi sıra ile yazılmalıdır?
A. bcda           B.cbda       
C. cbad           D.bcad

 

3.      Kabuğundan soyulan muz püre haline getirilir. Üzerine tuz çözeltisi eklenerek iyice karıştırılır. İçine 1-2 damla bulaşık deterjanı eklenir ve tekrar karıştırılır. Ardından yavaşça kimyasal madde olan soğuk etanol eklenir. 2-3 dakika sonra pipet karışımın içinde dairesel hareketle döndürülür. Böylece karışımdan pipete DNA zinciri sarılır. 

Farklı muzlar üzerinde DNA eldesi deneyini yapan Hasan, hangi nükleotid dizilimine sahip muzda bir anormallik gözleyebilir?

A.    A     T       B.   T    C     C.   G   C     D.    C   G
        
C     G              G   C            C   G              T  A
        G     C              T   A            A   T              A   T

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

4.      Ecrin, aşağıdaki belirtilen sayılarda renkli bilyelerle DNA molekülü oluşturmak istemiştir.



En fazla sayıda nükleotid içeren DNA molekülü hazırladığında aşağıdakilerden hangisi yanlış olur?

A)    7 tane yeşil bilye artar.

B)     Kırmızı bilyelerin yarısı artar.

C)     6 tane turuncu bilye artar.

D)    20 tane mavi bilye artar.

 

5.      


Yukarıda verilen K, L, M ve N çemberlerinin büyüklükleri DNA, kromozom, nükleotid ve gen kavramlarının büyüklüklerine benzetilmek isteniyor. Buna göre aşağıda verilenlerden hangisi yanlış olur?

A)K, tür içi sağlıklı bireylerde aynıdır.

B)N, DNA’nın en küçük yapı birimidir.

C)L, kendini eşleyebilme özelliğine sahiptir.

D)M, DNA’nın temel yapı birimidir.

 

BAŞARILAR…


Pdf Hali İçin:https://drive.google.com/file/d/1JdxxCZSTp0hixTWeeAu_bzz6C5XLEw3V/view?usp=sharing

 

 

 

 


Çaprazlama örnekleri indir


DNA eşleşmesi test indir

 

8.sınıf adaptasyon test indir


8.sınıf adaptasyon test 2 indir


8.Sınıf  Mevsimler Etkinlik Kağıdı indir




KATI BASINCI

Cisimler ağırlıklarından dolayı bulundukları yüzeye basınç uygularlar. Birim yüzeye etki eden dik kuvvete basınç denir. Katıların basıncı cismin ağırlığına ve temas ettiği yüzey alanına bağlıdır. 

Kuvvet (ağırlık) birimi Newton, yüzey alan birimi m² iken; basınç birimi pascal (Pa) olarak elde edilir. 

@Ağırlık(basınç kuvveti) arttıkça basınç artar. 

Ayakkabı numarası aynı olan iki kişiden biri 60N, diğer 90N ise birim yüzeye 90N ağırlık daha fazla etki eder. Bu nedenle 90N’luk kişinin yere yaptığı basınç daha fazladır.

Her biri özdeş küplerle, aşağıdaki gibi iki düzenek hazırlanmıştır.



1.Düzenek                               2.Düzenek             

2.düzenekte küp sayısı arttığı için, ağırlık artmıştır. Temas yüzeyi ise iki düzenekte de değişmediği için, ağırlığın fazla olduğu 2.düzenekte basınç daha fazla olacaktır.


@Yüzey alanı arttıkça basınç azalır.

Aynı ağırlıktaki iki kişinin biri tek ayak üzerinde diğeri çift ayak üzerinde kumda durursa, yüzey alanı azaldığı için tek ayak üzerindeki kişi kuma daha çok basınç uygular ve daha çok batar. 


Özdeş küplerle aşağıdaki gibi iki düzenek hazırlanmıştır.









1.Düzenek                               2.Düzenek      

Aynı ağırlıktaki küplerden 2.düzenekteki küpün yere temas eden yüzeyi daha küçüktür. Bu nedenle, yüzey alanı küçük olan 2.düzenekte basınç daha fazladır.


Meyve keserken bıçağın sivri ucunun kullanılması, daha rahat odun parçalayabilmek için baltaların ucunun sivri yapılması, temas yüzeyinin azaldığında basıncın arttığı durumlara örneklerdir. 

Traktörlerin tekerleklerinin diğer araçlara nazaran daha büyük olması, tankların paletli olması, kar ayakkabılarının geniş tabanlı olması ise temas yüzeyinin arttığında basıncın azaldığı durumlara örneklerdir. 

&Katılar basınç kuvvetini aynen iletirken, basınç yüzey alanına ters orantılı olacak şekilde değişir.


& Homojen cisimleri yatay konumda kesersek, ağırlık azalıp yüzey alanı değişmeyeceği için basınç azalır. Dikey kesildiğinde ise, hem ağırlık hem de yüzey alanı aynı oranda azalacağı için basınç değişmez.

Basınç azalır.                                                             Basınç değişmez.


                                                                                Aysel UYSAL KÖSE

Pdf Hali İçin: https://drive.google.com/file/d/1myNWWgSCvuIVsFt9SHC6vCNIfjyA55B7/view?usp=sharing





ASİTLER, BAZLR VE TUZLAR




ASİTLER 


  Suda çözündüklerinde, suya H+ iyonu veren bileşiklere asit denir.

       Mavi turnusol kağıdını kırmızı renge çevirir.

       Sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.

       Tatları ekşidir.

       Yakıcı, tahriş edicidirler.

       pH ölçeğinde 0 ile 7 arasında değer alırlar.






BAZLAR 


        Suda çözündüklerinde, suya OH- iyonu veren bileşiklere baz denir. (NH3 baz olduğu halde OH- iyonu içermez.)

        Kırmızı turnusol kağıdını mavi renge çevirir.

        Sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.

        Tatları acıdır, ele kayganlık hissi verirler.

        pH ölçeğinde 7 ile 14 arasında değer alırlar.

 

 

       * Turunçgiller, domates, çilek, elma, yoğurt, sirke gibi besinlerde asit bulunur. Ancak bu asitler zayıf asit olduğu için, tehlikeli değildirler.

      *Çikolata, mayonez, kabartma tozu gibi besinlerde de baz bulunur. Bunlar da yeteri kadar kuvvetli olmadıkları için tüketilebilirler.

         









      *Asitler bazı metallerle tepkimeye girip, H2 gazı açığa çıkmasına neden olurlar. Bu nedenle asitler metal kaplarda saklanmamalıdır.


           * Bazlar ise cam ve porseleni aşındırır. Bulaşık deterjanlarının cam bardakları                         çizmelerinin sebebi deterjanlardaki baz içeriğidir.

 


 İNDİKATÖRLER

        Bir maddeyi başka bir maddenin ayırmamızı sağlayan indikatörler(belirteç, ayıraç) asit ve bazları da ayırmak için kullanılır.

        Turnusol kağıtları, metil oranj ve fenolftalein çözeltileri indikatör olarak kullanılan maddelerdendir. Doğal indikatörler de, asit ve bazlarla tepkimeleri sonucu farklı renkler alarak, ayırım yapmakta kullanılırlar.

        Mor lahana suyu doğal bir indikatördür.


 Turnusol Kağıdı
Asitlerde kırmızı, bazlarda mavi renk alır.

Fenolftalein çözeltisi
Asitlerde renksiz, bazlarda pembe (Kırmızı) renk alır.

Metil Oranj çözeltisi
Asitlerde kırmızı, bazlarda sarı renk alır.


                                    pH CETVELİ

        Bir çözeltinin asit ya da baz olduğunu gösteren, asitlik ve bazlık derecesini belirleyen ölçeğe ise pH cetveli ya da pH metre adı verilir.


        0 ile 14 arasında sayı değerleri bulunur. Tam ortası 7 nötr maddeleri gösterir.




        pH’ı 7’den küçük olan çözeltiler asit, pH’ı 7’den büyük olan çözeltiler ise baz olarak adlandırılır. Kuvvetli asit ve bazlar ise, derecesine göre farklı renkler gösterirler.

        pH cetvelinde, 7’den uzaklaştıkça asitlik ve bazlık derecesi artar. Yani 0’a yakın olan asit daha kuvvetli iken, 14’e yakın olan baz da daha kuvvetlidir.

 

 

            BAZI ASİT VE BAZLARIN PİYASA İSİMLERİ



                                ASİT YAĞMURLARI

        Çevre kirliliği sonucu atmosfere karışan zararlı gazlar (SO2, NO2, CO2), yağmur damlaları ile birleşerek asit yağmurlarını oluştururlar.

        SO2  +   H2O   ------->   H2SO4   (Sülfürik asit)

        NO2  +   H2O   ------->   HNO3     (Nitrik asit)

        CO2  +   H2O   ------->   H2CO3     (Karbonik asit)

        Asit yağmurları, toprağı mineral yönünden fakirleştirerek verimsiz hale getirir. Araçlara ve metal yüzeylere zarar verir. Tarihi yapıların  ve eserlerin yıpranmasına neden olur. Yer yüzü ve yer altı sularına karışarak çevreye ve canlılara zarar verir. Ormanların kurumasına neden olur.

        Asit yağmurlarını engellemek için fosil yakıt tüketimi azaltılmalı, yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmelidir. Yeşil alanlar arttırılmalı, çarpık kentleşmenin önüne geçilmelidir.



                    NÖTRALLEŞME TEPKİMELERİ


        Asit ve bazların tepkimeye girerek, tuz ve su oluşturdukları tepkimelere nötralleşme tepkimeleri adı verilir.

        ASİT + BAZ   TUZ + H2O

        H2SO4 + 2KOH → K2SO4 + 2H2O

        (Asit          baz        tuz         su)

        HCl + NaOH  NaCl + H2O

 


                                    TUZLAR

        Asit ve bazların nötralleşme tepkimeleri sonucu oluşurlar. Katı halde ve kristal yapıdadırlar. Katı halde elektriği iletmezken, sulu çözeltileri iyonlarına ayrışır. Bu nedenle sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.

        pH cetvelinde 7’yi gösterip, turnusol kâğıtlarına etki etmezler.

 

 


                                Aysel UYSAL KÖSE 

Pdf Hali İçin: https://drive.google.com/file/d/11-_qV1jBTTDwLtbra5OdWh0C16fVIzTL/view?usp=sharing


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güneş, Dünya ve Ay

   Üç gök cismi de batıdan doğuya döner. Yani dönüşleri zamana ters işler, öyle ki saat yönünün tersine dönerler.    Güneş üzerinde de krem...